Yakinen tanıyanlar için o, büyük bir ehlisünnet âlimiydi.

1935 yılında Artvin’in, Şavşat ilçesinin Meydancık köyünde dünyaya gelir. İlköğretimini köyünde tamamlar ve Küçük yaşlarda hafızlık için Kurban Hoca’nın tedrisine girer. O günlerde bir gazete köşesinde İstanbul’da İmam-Hatip Okulu’na kayıtların başladığını okur. Bu haber onun küçük yaşına rağmen İstanbul’a gitmesine vesile olur. İmam Hatip Okulu ile birlikte büyük üstatlardan Ali Haydar Efendi, Gönenli Mehmet Efendi, Ömer Nasuhi Bilmen ve İsmail Efendi gibi âlimlerden Hafızlık, Fıkıh, Akaid, Hadis, Aşere Takrip ve Arapça İlimlerini öğrenir.

Okul müdürü Celaleddin Öktem Hoca, ona “İmam-ı Birgivi” adını takmış ve istikamet üzere olması öğüdü onun yaşantısı için rehber olmuştur.

Necip Fazıl Kısakürek’in Büyük Doğu Mecmuasında ve mahkemelerinde üstadın yanında olur.

Sonrasında Yüksek İslam Enstitüsü imtihanlarını kazanarak enstitüde okur ardından Giresun’da Din Kültürü öğretmenliğine atanır. Giresun İmam Hatip Okulu’nu kuruluşu için büyük mücadele verir.

İstanbul Yüksek İslam Enstitüsü (Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi) Hadis Ana Bilim Dalı Öğretim Üyeliğine atanan Nedim Urhan’ın akademik kariyeri de başlamış olur.

Prof.Dr. Necmeddin Erbakan’ın Odalar Birliği başkanlığını yürüttüğü o günlerde de yanında yer aldı.

Fakültede görevi devam ederken 1977 seçimlerinde Giresun’da MSP’den milletvekili adayı oldu. İlim tahsili ve akademik çalışmalar için Suriye’ye gitti. Döndükten sonra doktoraya müracaat etti.

Fakülte içindeki bazı hocalar! Nedim Hoca’nın duruşundan rahatsız olup onu yıldırma politikası uygularlar.

“Adamları! Duruşunuz bile rahatsız eder. Sizin bilgi birikiminizi, yaptıklarınızı ifsat etmek için kara propagandası uygularlar.

Bakmayın öyle hoca maskesine,

baktınız mı yüzünün perdesine,

zihninde akan irin her cümlesinde!…”

Nedim Urhan Hoca o günleri şöyle anlatır. “O günden sonra bizim duruşumuzdan rahatsız olan, art niyetli öğretim üyeleri ellerinden geleni ardına koymadılar. 2,5 yıl mücadele ettikten sonra hazırlamış olduğum tez ile doktoramı aldım. Yrd. Doç. İçin tekrar bir yabancı dil imtihanına girerek başarı ile tamamlayıp öğretim üyesi oldum. Doçentliğimi almak için çalışmalara başladığımda fakültedeki talebelerin de sevgisinin ve ilgisinin attığını gören birçok art niyetli fakülte üyelerini karşımda gördüm. Bunların başında Türkiye’de gerçek manada yapılması gereken İslami faaliyetlerin önünde en büyük engel olanlar hocalar var…”

Anadolu’dan gelen öğrenciler İstanbul’da Nedim hocayı bulurdu. Kalacağı yerden cebindeki harçlığa kadar yardımcı olan hocamız birçok talebe de yetiştirmiştir.

2002 yılında üniversiteden emekli olduktan sonra, eğitim, konferans, seminer ve gençlik faaliyetlerini yürütmekteydi.

“Dini, imanı sağlam, kaliteli, tavizsiz, alt yapısı sağlam, ümmetçi, bilgi, ihlas, şuur, fedakârlık, heyecan ve ufuk sahibi ideal bir gençlik olan kısacası Milli Gençliğe hizmet yolunda ömrümü tamamlamak en büyük arzumdur. Çünkü Anadolu’dan gelmiş, 2,5 kuruşa muhtaç olan bir talebeydim. Onun için Cenab-ı Hakka söz verdim. ‘Bu talebelere hizmet etmeyi memuriyet olarak senden istiyorum ya Rabbi’ diye. Yüce Allah bana bunu ikram etti.”

İslâmî İlimler, Kültür ve Edebiyat Vakfı (İSEV), İstanbul Kültür Eğitim Vakfı(İKEV), Artvinliler Kültür ve Dayanışma Vakfı, Darul Erkam Derneği gibi onlarca STK’nın kuruluşunda yer almış, MGV ve AGD’nin hizmetlerinin devamına katkı sağlamıştır. Uluslararası Sancak Derneğimizin kurulması için de tavsiyeleri bulunan hocamıza Allah’tan rahmet diliyor, mücahit ve muvahhit bir Müslüman olduğuna şahitlik ediyoruz.

Mümin GÜL

08.10.2022